30 Mayıs 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen “İş Dünyası ve İnsan Hakları: Kamu, Özel Sektör ve Sivil Toplum Aktörleri ile Diyalog Toplantısı”, Türkiye’de tedarik zincirlerinin güçlendirilmesini amaçlayan çok paydaşlı bir diyalog sürecinin önemli bir ayağı olarak düzenlendi. Toplantı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) iş birliğiyle, İzlanda Hükümeti’nin desteğiyle hayata geçirilen “Türkiye’de Tedarik Zincirlerinin Güçlendirilmesi” projesi kapsamında yapıldı.
Toplantıya, kamu kurumları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katılım sağladı. Engelsizkariyer.com Engelli Hakları Danışmanı ve SAHİMSEN Engelliler Komisyonu Başkanı Sosyal Hizmet Uzmanı Ayşe SARI, engelli bireylerin çalışma yaşamında karşılaştığı yapısal sorunlara dikkat çeken önemli bir konuşma yaptı.
UNDP Özel Sektör Proje Yöneticisi Simay Kardeş moderatörlüğünde gerçekleşen “Sorumlu İşletme Davranışı ve İş Birlikleri” konulu panelde konuşan SARI, engellilik algısında hâlâ etkili olan üç modele – ahlaki model, tıbbi model ve hayırseverlik yaklaşımı – eleştiriler yöneltti. Bu anlayışların engellileri ya cezalandırılmış, ya hasta ya da yardıma muhtaç olarak gösterdiğini ifade eden SARI, bu modellerin yerine insan hakları temelli engellilik modelinin esas alınması gerektiğini vurguladı.
Ayşe SARI, çalışma hakkının insan onurunun ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek, bu hakkın evrensel belgelerle güvence altına alındığını söyledi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri, Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin 27. maddesi ve bu maddeye ilişkin BM Engelli Hakları Komitesinin 8 No’lu Genel Yorumu ile Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın 15. maddesi doğrultusunda engelli bireylerin istihdam süreçlerinde yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekti.
SARI, özellikle istihdam ajanslarının iş arayanlar ve işverenler arasındaki köprü işlevine vurgu yaparak, bu alanda politika oluşturup yenilikçi çalışmları ile sektöre öncülük eden, Türkiye’nin ilk engelliler insan kaynakları ve kariyer sitesi Engelsizkariyer.com’un iyi bir uygulama örneği olduğunu belirtti.
Engellilerin “çalışır” ya da “çalışamaz” şeklinde etiketlenmesinin sosyal güvenlik politikalarında yeri olmadığını belirten SARI, asıl önemli olanın engellilerin hangi işleri yapamayacağının değil, sürdürülebilir bir istihdama erişip erişemediklerinin değerlendirilmesi olduğunu ifade etti.
SARI, istihdam verilerinin sadece sayılar üzerinden değil, niteliksel değerlendirmelerle ele alınması gerektiğini belirtti. Ayrıca, istihdam politikalarının inşasında “katılım” ilkesine dikkat çekerek, sürekli kendini tekrar eden sivil toplum kuruluşları yerine, istihdam alanında doğrudan çalışan örgütlerin ve sendikaların karar süreçlerine dâhil edilmesi gerektiğini vurguladı.
SARI, ILO’nun yayımladığı **“İşyerlerinde Engelliliğin Yönetimi Strateji Belgesi”**nin dikkate alınması gerektiğini söyledi ve ayrıca, ILO’nun 100. yılında kabul edilen ve iş yerlerinde şiddet ve tacizi önlemeyi amaçlayan 190 sayılı sözleşmenin Türkiye tarafından onaylanmasının önemine dikkat çekti.
Toplantı, “Türkiye’de Tedarik Zincirlerinin Güçlendirilmesi” projesi kapsamında yürütülen çok paydaşlı diyaloğun üçüncü buluşmasıydı. Önceki toplantılarda kamu kurumlarının sorumluluk alanları netleştirilmiş, Ulusal Eylem Planı (UEP) hazırlıkları kapsamında eşgüdüm mekanizmaları ve iş birliği alanları ele alınmıştı.
Bu üçüncü toplantının ana hedefleri ise:
- Önceki toplantılardan çıkan temel bulguların değerlendirilmesi,
- Tekstil sektörüne yönelik değerlendirmelerin paylaşılması,
- İş dünyası, kamu ve sivil toplumun politika geliştirme potansiyelinin tartışılması,
- Geleceğe yönelik iş birliği alanlarının ve kurumsal önceliklerin belirlenmesi olarak sıralandı.
Toplantı kapsamında ayrıca, Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri (UNGPs) çerçevesinde, Avrupa Birliği Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi (CSDDD), Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD), Zorla Çalıştırma Tüzüğü ve Alman Tedarik Zinciri Yasası gibi uluslararası yasal düzenlemelerle uyumun, sadece insan hakları açısından değil, ekonomik sürdürülebilirlik ve rekabetçilik açısından da stratejik öncelik olduğu vurgulandı.
Haber: Engelsiz Kariyer