Malullük ve Yaşlılık Aylığı Bağlatma
Malullük ile ilgili hükümler; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 25, 26 ve 27’inci maddelerinde, yaşlılık aylığı hükümleri ise Kanun’un 28, 29, 30 ve 31’inci maddelerinde yer almaktadır.
Yaşlılık aylığı; engelli erken emeklilik ile emekli olan engellilere ve yıl, yaş ve prim günlerini tamamlayıp emekli olanlara bağlanan aylıktır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na erişmek için bakınız: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5510.pdf
Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne erişmek için bakınız:
https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=38968&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5
Bu bölümde yer alan bilgiler, 31 Ocak 2025 tarihi itibarı ile günceldir.
MALULLÜK AYLIĞI BAĞLANMASI
Sigortalı olarak çalışmaya başlandıktan sonra kaza ya da hastalık gibi nedenlerle işgücünün en az %60'ını yitirenler malulen emekli olmak için başvurabilirler.
Çalışma gücü kaybı oranı, SGK Sağlık Kurulu tarafından belirlenir.
Malul durumda işe girenler: İşe girerken malul durumda olanlar ya da işe girmeden önce malul durumda oldukları SGK tarafından anlaşılanlar; malulen emekli olamazlar.
SGK tarafından haklarında maluliyet kararı verilenlere aylık bağlanması için; çalışanın en az 10 yıldan beri sigortalı olması, bunun yanında 1800 gün prim ödemiş olması gerekir. Aksi halde malulen emekli olamaz.
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün prim ödemiş olması yeterlidir.
Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre “Başka birinin sürekli bakımına muhtaç olma halleri” şunlardır (madde 10):
a) Kuadripleji, parapleji, dipleji ve sigortalının yaşamını kendi başına yürütmesine engel hemipleji veya merkezi sinir sisteminin sfinkter bozuklukları ile birlikte olan diğer hastalıklar.
b) Süreli veya sürekli ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğinde kalmayı gerektiren ve tedavi edilemeyen psikotik hastalıklar.
c) İki gözde de yüzde yüz (tam) görme kaybı.
ç) İki elin kaybı veya yok hükmünde olması.
d) Bir kolun omuzdan ve bir bacağın kalçadan kaybı veya yok hükmünde olması.
e) Her iki bacağın alttan en az 1/3’ünün kaybı veya yok hükmünde olması.
f) Tedavisi olanaksız bir hastalıktan ileri gelen ağır beslenme bozuklukları ve kaşeksiler.
g) Solunum yetmezliği nedeniyle yardımcı solunum cihazlarının sürekli kullanılması.
ğ) Giyinme, beslenme, fonksiyonel mobilite, bağırsak ve mesane bakımı, kişisel hijyen ve tuvalet ihtiyaçları gibi günlük yaşam aktivitelerinin sağlanamaması.
h) Bu maddede tespit edilen durumlar dışında kaldığı halde tedavi edilemeyen ve başka birinin sürekli bakımına muhtaç duruma gelinmesine sebep olan sekeller ve ağır hastalıklar.
Maluliyet başvurusu: Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra SGK’dan yazılı istekte bulunması gerekir. Ancak, Bağ-Kur çalışanının, kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.
Belgeler: Malulen emekli olmak isteyenler; ellerindeki mevcut belgelerle (tetkik, epikriz gibi belgelerin asılları ile) ve varsa engelli sağlık raporu ile SGK’ya başvuru yapar. SGK Sağlık Kurulu, belgeleri inceler ve gerekli görürse, bir hastaneye sevk eder. Bu kişiler, sevk belgesi ile hastaneye başvuru yapar. Hastane sağlık kurulu, raporu doğrudan SGK’ya gönderir. SGK Sağlık Kurulu, bu raporları inceler ve çalışma gücü kaybı oranını belirler. Kişi hakkında maluliyet ile ilgili kararı verir ve kişiye yazılı bildirim yapar.
İtiraz: Maluliyet başvurusu kabul edilmeyenler, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz başvurusu yapabilirler.
Malul sayılma ile ilgili bilgiler için sitemizin Bilgi Bankası bölümünde “Malullük hakları nasıl kazanılır?” başlığına bakınız.
Aşağıdaki metin içinde “Kanunun (510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu) 4’üncü maddesine göre sigortalı sayılanlar” ifadesi geçmektedir. Metni okuyanlara kolaylık olması bakımından 4’üncü madde aşağıdadır.
Madde 4- Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;
a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,
b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlardan ise;
1) Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
4) Tarımsal faaliyette bulunanlar,
c) Kamu idarelerinde;
1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,
2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,
sigortalı sayılırlar.
Açıklama: Yukarıdaki maddeye göre; hizmet akdi ile çalışanlar ifadesinden sözleşmeli/İş Kanununa tabi çalışanlar, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ifadesinden BAĞ-KUR çalışanları anlaşılmalıdır.
Malûl sayılma
5510 sayılı Kanunun 25’inci maddesine göre; sigortalının veya işverenin talebi üzerine SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.
Açıklama: Yukarıdaki maddeye göre işçi, köy ve mahalle muhtarları ve BAĞ-KUR çalışanları için; çalışma gücü kaybına veya meslek hastalığı (çalışırken edinilen) sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybetmiş olması gerekir.
Kamu çalışanları için; çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olması gerekir.
Malûllük sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları
Malûllük sigortasından sigortalılara sağlanan hak, malûllük aylığı bağlanmasıdır ve 5510 sayılı Yasa’nın 26’ncı maddesi kapsamındadır.
Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) SGK incelemesi sonucunda; malûl sayılması,
b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
Malul aylığı bağlanması için; malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra SGK’dan yazılı istekte bulunması halinde, SGK’nın maluliyeti onaylaması halinde malûllük aylığı bağlanır.
Malûllük aylığının hesaplanması, başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması
Malullük aylığının nasıl bağlanacağı, 5510 sayılı Yasa’nın 27’nci maddesinde açıklanmıştır.
Aylık bağlanmasında ilave prim uygulaması: Malûllük aylığı; prim gün sayısı 9000 günden az olan sigortalılar için 9000 gün üzerinden, 9000 gün ve daha fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden hesaplanır. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama oranı 10 puan artırılır. Ancak, köy ve mahalle muhtarları ile BAĞ-KUR için 9000 prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanır.
Malûllük aylığı, sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanların;
a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini,
b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini,
c) Kamu çalışanlarının ise, malûliyetleri sebebiyle görevlerinden ayrıldıkları tarihi, takip eden aybaşından itibaren başlar.
Malul iken çalışmaya başlayanlar: Malûllük aylığı almakta iken bu Kanun’a göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malûllük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir ve bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında; belirlenen prime esas kazançları üzerinden kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır.
Bunlardan işten ayrılarak yeniden malûllük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya sevkedilenlere; kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk aylığına esas malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak kaydıyla, kamu çalışanı ise; görevinden ayrıldığı tarihi, diğerlerine ise istek tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden malûllük aylığı hesaplanarak bağlanır.
Bu durumdakilerden ilk bağlanan malûllük aylığına esas prim ödeme gün sayısı;
a) 9000 günün üzerinde olanların aylıkları 30 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi
hükümleri uygulanarak hesaplanır.
b) 9000 günden az olanların aylıkları ise, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak suretiyle aylığın başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan tutarının emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamının emeklilik öncesi prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından oluşur.
Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylık, emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden bu maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır.
Yeni aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak suretiyle bulunan tutarın altında olamaz.
Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde belirtilen 9000 prim gün sayısı, işçiler için 7200 gün olarak uygulanır.
Malûllük aylığı, hangi tarihte bağlanır?
a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihinden itibaren aylık bağlanır.
b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihi esas alınarak aylık bağlanır.
c) Memurlar için çalıştıkları işyerine müracaatları halinde, görevlerinden ayrıldıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır.
d) Sigortalı, aylığın başlangıç tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği almakta ise malûllük aylığı geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihten sonraki aybaşından itibaren bağlanır. Ancak, bağlanacak malûllük aylığı, sigortalının almakta olduğu geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise aradaki fark, bu maddenin üçüncü fıkrasına göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir.
Kontrol muayenesi ve değerlendirme
Yaşlılık maaşı bağlananlar, malulen emekli olanlar ya da çalışanın çocuklarından haklarında malul kararı verilenler; SGK Sağlık Kurulunca, 5510 sayılı Yasanın 94’üncü maddesine göre kontrol muayenesine tabi tutulabilirler.
SGK, kontrol muayenesi istediği kişiyi bilgilendirir ve yeniden rapor alımı için bir hastaneye sevk belgesi düzenlenir. SGK Sağlık Kurulu, yeni raporu değerlendirerek emekliliğin ya da maluliyetin devam edip etmeyeceğine karar verir. Emeklilik için gerekli şartları kaybedenlerin, aylıkları kesilir. Karara itiraz halinde itiraz, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca değerlendirilerek karara bağlanır.
Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 28.09.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin ilgili maddesi şudur (madde 15):
“1) Kanun kapsamında malul sayılanlar ile 28 inci maddesinin beşinci veya geçici 4 üncü maddesinin altıncı fıkralarına göre çalışma gücü kaybı oranı ve 28 inci maddenin sekizinci fıkrasına göre ağır engellilik tespiti yapılanlar;
a) Kurumca yürütülen soruşturma nedeniyle,
b) Maluliyete ilişkin Kurumca verilen karar gereği,
c) Malullük, vazife malullüğü aylığı bağlanmış sigortalıların, malullük durumlarında artma veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduklarına ilişkin talepleri halinde,
ç) İhbar ve şikayet halinde,
kontrol muayenesine tabi tutulabilir.
2) Kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme Kurum (SGK) Sağlık Kurulunca yapılır.
3) Kontrol muayenesine istinaden yapılan değerlendirme sonucu gerekli görülen hallerde yeniden kontrol muayenesi istenebilir.
4) Kontrol muayenesi değerlendirmeleri ilk maluliyet kararına esas mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılır.
5) Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca kontrol muayenesi kararı verilmesi halinde bu kontrol muayenesine ilişkin değerlendirme Kurum(SGK) Sağlık Kurulunca yapılır.”
Yönetmelikte Geçici Madde 1’de “Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce maluliyet, çalışma gücü kaybı veya erken yaşlanma durumlarının tespiti talebinde bulunan sigortalılar ile bunların hak sahibi veya bakmakla yükümlü olduğu çocukları için, yürürlükten kaldırılan ilgili sosyal güvenlik mevzuatının Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” ifadeleri yer almaktadır.
Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve ekleri (hastalık listesi) için bakınız: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=38968&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5
Kontrol muayenesi sonucu, maluliyeti ortadan kalkanların malul aylıkları kesilir.
Özel açıklama: İş Kanunu madde 30’a göre; Bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık ücret tutarında tazminat öder”.
YAŞLILIK AYLIĞI BAĞLANMASI
Tüm çalışanların emekli olduklarında, kendilerine bağlanan maaş; yaşlılık maaşıdır.
Engelliler, yaş beklemeden, gerekli yıl ve prim ödeme günlerini tamamladıktan sonra; SGK’nın onayı erken emekli olurlar.
1 Ekim 2008 günü ve sonrasında işe girenlerin emeklilik hakları ile ilgili düzenlemeler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda yer alır. Bu tarih öncesi işe girenler, işe girdikleri kanunlara tabi olarak erken emeklilik hakkı elde ederler. Erken emeklilik süreleri; engel oranları (iş gücü kabı oranı), işe giriş tarihleri ve prim günlerine göre hesaplanır.
Aşağıdaki kanunların geçiş hükümlerinin, 5510 sayılı Kanun’da yer aldığını hatırlatarak;
Emeklilik başvurusunda; engelli sağlık raporunun aslı ya da noter onaylı sureti kullanılır. 20 Şubat 2019 sonrası alınan engellilik raporları Sağlık Bakanlığı elektronik sisteminde kayıtlı olduğundan kişiler e-Nabız sisteminden alacakları rapor örneği ile başvuru yaparlar. SGK Sağlık Kurulu, başvuru yapanlar hakkında inceleme yaparken, yeniden sağlık raporu talep edebilir. Bu durumda olanlar SGK sevki ile hastaneye başvuru yaparlar.
Erken emeklilik ile ilgili değerlendirmede; SGK, çalışma gücü kaybı oranı belirler. Er
Erken emeklilik süreleri ile ilgili bilgi için sitemizin “Engelli Hakları” bölümünde “Özel Sektör ve Kamuda Engellilerin Sosyal Güvenlik Hakları” başlığına bakınız:
Yaşlılık aylığından sağlanan haklar (5510 sayılı Yasa madde 28)
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalığı veya engelliliği bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılara, en az 15 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.
Açıklama: Malul durumda işe giren ve SGK tarafından çalışma gücü kaybı oranı en az %60 olarak belirlenenler, 15 yıl ve 3960 prim günü ile erken emeklilik hakkı alır. Sadece işe girdikten sonra çalışma gücü kaybı en az %60 olarak belirlenenler malulen emekli olur.
Çalışma gücü kaybı %60’ın altında olanlardan; Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre hafif düzeyde çalışma gücü kaybı olanlar yani çalışma gücünü %40-49 arasında kaybedenler ile Yönetmelik’e göre orta düzeyde çalışma gücü kaybı olanlar yani çalışma gücünü en az %50-59 arasında kaybedenler erken emeklilik hakkından yararlanırlar.
Yaşlılık aylığının hesaplanması (5510 sayılı Yasa madde 29)
Muhtarlar, işçiler ve Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılar ile kamu çalışanlarından 1 Ekim 2008 tarihi ve sonrasında ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük kazancın otuz katıdır.
Diğer bilgiler için Kanun’un 29’uncu maddesini inceleyiniz.
Emeklilik başvuruları kabul edilenlere yaşlılık aylığı bağlanması için;
a) SSK’lı çalışanların işten ayrılmaları,
b) Bağ- Kur’lu çalışanların sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceğini beyan ettikten sonra aylık bağlanması için yazılı istekte bulunmaları,
c) Emekli Sandığına bağlı çalışanların ise; emekli olma talepleri üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayı alındıktan sonra kurumdan ilişiklerinin kesilmesi şarttır.
Bağ-Kur çalışanlarının yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, yazılı talepte bulunduğu tarih itibarıyla genel sağlık sigortası primi dâhil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması zorunludur.
İlk yaşlılık aylığının bağlanacağı ay (5510 sayılı Yasa madde 30): SSK’lı ve Bağ-Kur’ lu çalışanların yaşlılık aylığına hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki, aybaşından itibaren, Emekli Sandığı çalışanları için ise; yetkili makamdan alınan emekliye sevk onayı üzerine görevleriyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır.
Emekli Sandığına çalışanlardan her ne şekilde olursa olsun görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanlar ile kontrol muayenesi sonucu aylığı kesilenlerden yaşlılık aylığına hak kazananlara ise istek tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır.
Vazife Malullüğü (Kamu Görevlileri)
Aşağıdaki bilgiler SGK resmi web sitesinden alınmıştır.
“Vazife Malullüğü”, kamu görevlileri ile erbaş ve erlerin görevlerini yapmakta iken gerek görevlerinin çeşitli sebep ve tesiri ile gerekse işyerlerinde meydana gelen kazalar nedeniyle yürüttükleri görevleri yerine getiremeyecek derecede “malul” olmaları veya hayatlarını kaybetmeleri halinde haklarında uygulanacak hükümlerin belirlendiği bir statüdür.
Bu kapsamdakilerin malullükleri;
doğmuş olursa, buna vazife malullüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denilmektedir.
Yürürlükteki mevzuat hükümleri dikkate alındığında, kamu görevlilerinin (erbaş ve erler dahil) malul hale gelmeleri veya hayatlarını kaybetmelerine neden olan olay veya kazanın niteliğine, bu olay ve kazaların oluşmasına neden olanların amaçlarına ya da meydana geliş yer ve zamanına göre, farklı adlar ile anılan vazife malullüğü; “Normal vazife malullüğü”, “TSK vazife malullüğü”, “Harp malullüğü”, “2330 sayılı Kanun kapsamında vazife malullüğü” ve “3713 sayılı Kanun kapsamında vazife malullüğü” olmak üzere sınıflandırılmaktadır.
Vazife Malullüğü için Nereye ve Nasıl Başvurulur?
Bir kamu görevlisinin vazife malulü sayılabilmesi için;
Hangi Hallerde Vazife Malullüğü Hükümleri Uygulanmaz?
Vazife malullüğü kamu görevlisi sigortalının;
a-) Keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanırken,
b-) Kanun, tüzük ve emir dışında hareket ederken,
c-) Yasak fiilleri yaparken,
d-) İntihara teşebbüsten,
e-) Her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat sağlama veya zarar verme çabasında içindeyken,
meydana gelmesi halinde, bu durumdaki kamu görevlisi sigortalılar hakkında vazife malullüğü hükümleri uygulanmaz.
Vazife Malullüğü Aylığı Hangi Hallerde Kesilir?
Vazife malullüğü aylıklarının yeniden çalışmaya başlama halinde kesilip kesilmemesi konusu, hangi kanun kapsamında vazife malullüğü aylığı bağlandığına ve vazife malulünün çalıştığı sigortalılık statüsüne göre değişiklik göstermektedir. Buna göre; 5434 sayılı Kanunun 56 ve 64 üncü maddeleri ve 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrası ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanan harp ve vazife malulü olanların 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde aylıkları 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereği kesilmemektedir. Ayrıca 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin beşinci fıkrasına göre anılan kanunlar kapsamında harp ve vazife malulü olduğuna karar verilenlerden, sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam edenlere ise görevden ayrılmalarına ve başkaca bir müracaata gerek kalmaksızın aylıkları bağlanmaktadır.
5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde normal vazife malulleri kapsama dahil edilmemiştir. 5510 sayılı Kanunun 47 nci maddesi kapsamında normal vazife malulü olanların 4/1-(a) ve 4/1-(c) statüsünde göreve girmeleri halinde bağlanan aylıkları kesilmektedir. 5434 sayılı Kanunun 45 maddesi kapsamında normal vazife malulü olanların ise 4/1-(c) kapsamında çalışmaları halinde, aylıkları 5434 sayılı Kanunun mülga 99 uncu maddesi kapsamında kesilmekte; 4/1-(a) kapsamında sigortalı olmaları durumunda kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı için kesilmemektedir.
Vazife malullüğü aylığı almakta iken, Kanun kapsamında yeniden sigortalı olarak çalışmaya başlayanların, bu çalışmaları nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazanmaları halinde vazife malullüğü aylığı ile birlikte ayrıca yaşlılık aylığı bağlanmaktadır. Vazife malullüğü aylığı sonra geçen çalışmalarının yaşlılık aylığı bağlanmasına yeterli olmaması halinde bu sürelerine karşılık toptan ödeme yapılmaktadır.
Açıklamalar
1. SGK, engellilerin erken emeklilik başvurularında, 2018/38 sayılı SGK Genelgesine istinaden, engelli kişilerden son 6 aya ait engellilik sağlık kurul raporu talep etmektedir. Raporu sürekli olsa da başvuran, emeklilik başvurusuna 6 aydan az süre kala, rapor yenilemek zorundadır. Mevcut Kanun metni içinde son 6 aya ait raporla başvuru şartına yönelik bir hüküm olmadığını belirtmek isteriz. Ancak, SGK, sırf bu şartı yerine getirmedikleri için emeklilik talebini reddetmektedir. Bu konuda mağdur olan engelli memurun, SGK’ya başvurusuna ilişkin Kamu Denetçiliği Kurumuna yaptığı başvuru ve karar metni aşağıdadır.
2. Engelli işçilerden 1 Ekim 2008 tarihi öncesi sigortalı olanlar, erken emeklilik başvurusunda engellilik gelir vergisi indirimi belgesini beyan etmek zorundadır. Bu tarih sonrası işe giren işçilerin, işe giriş tarihine bakılmaksızın memur ve Bağ-Kur çalışanı engellilerin, erken emeklilik başvurusunda gelir vergisi indirimi belgesi almak zorunluluğu yokken, 1 Ekim 2008 tarihi öncesi işçiler için zorunlu tutulması, bir tür ayrımcılıktır. Şu da bilinmeli ki; gelir vergisi indirimi belgesi almış olmak tek başına erken emeklilik hakkı vermez. Karar, SGK’ya aittir.
3. Aralık 2024 itibarı ile erken emeklilik hakkı ile ilgili değişikliklerin olacağı söylemleri vardır. Burada, vergi indirimi belgesi zorunluluğun kaldırılması uygun olacaktır. 1 Ekim 2008 öncesi işe girenler bakımından ayrımcı bir uygulamanın kaldırılması, taleplerimiz arasındadır. “Engellilik gelir vergisi indirim belgesi ile erken emeklilik hakkı elimizden alınıyor” söylemi yersizdir. Çünkü gelir vergisi indirimi belgesi almış olmak tek başına erken emeklilik hakkı vermez. Karar, SGK’ya aittir. Eğer bu belge ile erken emeklilik bir hak idi ise neden sadece 1 Ekim 2008 öncesi işe giren engellilere verilen bir haktı? Neden, memurlar ve işçiler ve Bağ-Kur çalışanları, kendileri için de zorunluluk olması için talepte bulunmadı? Vergi indirimi başvurusunda, engel oranı %40’ın altına düştüğü için engelli haklarını ve kontenjan hakkını kaybedenlerin olduğunu da hatırlatmalıyız.
5510 sayılı Kanun’un 28’inci maddesinde, erken emeklilik ile ilgili olarak çalışma gücü kaybı oranları verilmiştir. Dolayısıyla SGK, erken emeklilik incelemesinde çalışma gücü kaybına bakmaktadır.
Engelsizkariyer.com için hazırlayan: Ayşe Sarı | SAHİMSEN Engelliler Komisyon Başkanı
Engelsizkariyer.com’u kaynak göstermeden kopyalanması yasaktır. Copyright © 2023 Tüm Hakları Saklıdır.